Eskişehir Gastronomi Farkındalık Serisi

Eskişehir’in Gastronomi Kalitesini Düşüren Sorunlar
Esnaf olarak, ekonomik açıdan çok zor bir kış geçirdik. Bunun nedeni olarak genellikle “ekonomide sıkıntı var” gösterilse de işin içerisinde biri olarak ben bu yönlendirmeye inanmıyorum ve katılmıyorum. Benim gördüğüm şehrimizde gıda sektöründe dışardan yemek yiyen potansiyel müşterilerin yarattığı talebin çok üzerinde bir arz söz konusu. Bu konuda o kadar çok talep olmamasına rağmen haddinden fazla yeme içme yeri var. Ve bu işletmelerin büyük bir bölümü ruhsatsız ve illegal olarak faaliyet gösteriyor. Pek çok işletmenin çalışma konusuna uygun alınmış bir ruhsatı yok. Sattıkları ürünlerle alakasız konularda aldıkları ruhsatları kullanıyorlar. Pek çok işletmenin içerisinde doğru düzgün bir mutfağı bile yok. Ürünleri hangi apartmanın bodrumunda, hangi evin garajında ürettikleri belli değil.

İnsanlarda, çalışarak, gayret ederek, hakkını vererek üretim yapma niyeti pek yok. Sadece kolay para kazanma arzusu var. O yüzden kimse kanunları, kuralları, yönetmelikleri, onu bırakın etik değerleri çiğnemekten çekinmiyor. Tabir yerindeyse 100, 150 bin lirayı denk getiren kendine bir yer açıyor. Bunun için belediyeden ruhsat lazımmış, tarım il müdürlüğünden izin gerekliymiş, maliyeye karşı yükümlülükleri varmış, Ustalık, hijyen ve iş güvenliği sertifikaları almış olmak gerekliymiş bunları hiç düşünen yok.
“Günde bin Lira bıraksa yetermiş”
Tamam sana belki günde bin Lira bıraksa yeterde, o bin Lira için Kime? Ne yedireceksin? Gıda üretip insanlara yedirmek o kadar da basite indirgenecek bir konu değil. Malın yal kabına bir şeyler doğrayıp, doldurmaya benzemez bu iş.
Hal böyle olunca neyi nerede ürettiği, nasıl satışa sunduğu belli olmayan bir sürü sanal mı gerçek mi belli olmayan, bugün var yarın yok bir sürü sözde işletme türüyor. İşletmeyi açıyorlar, üç beş ay idare edip ruhsata bile başvurmadan devredip ya da kapatıp yenisini başka bir yerde açıyorlar.
İşini doğru düzgün yapmak için uğraşanların günahı ne?
Bütün bunlar olurken de işini doğru düzgün yapmaya çalışan, gerekli izinleri alabilmek için yükümlülüklerini yerine getiren, bunlar için ciddi kaynak ve emek harcayan insanların pazarına ortak olup, işini bozuyor ve zarar etmesine neden oluyorlar.
Takibi çok ta zor değil. Sanal yemek uygulamalarından açıp, kimler şişirme kampanyalar yapıp insanları kandırmaya yönelik uyanıklıklar yapıyor bakmak ve görmek gayet kolay. Adreslerini tespit etmekte oldukça basit. Hatta gerekiyorsa bu konuda bir çırpıda listesi hazırlanıp sunulabilir.
Başta Maliye, sonrasında Belediye ve Tarım İl Müdürlüğü öncelikle kayıt dışı veya yasal olmayan işletmelerin peşine düşmeli, öncelikle onlarla mücadele etmeliler. Şehrimizdeki Gerçek Gastronomi İşletmelerinin ticari faaliyetlerine sağlıklı devam edebilmesi ve şehrimizde belli bir kalite anlayışının korunması adına bu gereklidir.
Yorumlar
Yorum Gönder